Sayfalar
- Ana Sayfa
- iletisim
- para kazan
- hakkımızda
- birebir ürünler
- link
- replika saat
- dokunmatik ekran tamiri
- ekran tamiri
- samsung ekran tamiri
- iphone ekran tamiri
- telefon ekran tamiri
- cep telefonu ekran tamiri
- cep telefonu ekran değişimi
- cep telefonu ekran tamiri
- lcd ekran tamiri mümkünmüdür
- bilgisayar ekran tamiri
- telefon ekran tamiri
- lcd ekran tamiri nasil yapilir
- kirik lcd ekran tamiri
- lcd tv ekran tamiri
- lcd monitor tamiri nedir
- dokunmatik ekran tamiri
- bilgisayar ekran tamiri
- İpad Dokunmatik Ekran Tamiri
- cep telefonu dokunmatik ekran tamiri fiyatlari
- Cep Telefonu teknik servisi > Samsung, İphone, Htc...
replika telefonlar ve dinbilgileri
replika telefonlar ve dinbilgileri evet arkadaslar sizin icin bugün replika telefonlar diyorki Sanayi ve hı/met sektöründe gelişmeler sonucu işçi ve işveren sayısında artış meydana gelmiştir. Ru artış çalışma kural ve koşullarında da çözülmesi güç uyuşmazlıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Çalışma ilişkilerinde ki bu gelişme sonucu işçiler güçlü işverenler karşısında örgütlenme zorunluluğu gereksinimi duymuşlardır. Önceleri işçiler için ortaya çıkan bil gereksinim işçi sendikalarının karşısında tek tek zayıf duruma düşen işverenleri de örgütlenmeye yöneltmiştir. Bunun sonucu olarak da işveren sendikaları kurulmuştur
(ierçekten işçi ve işveren sendikaları; işçiler ve işverenlerin, karşılıklı (darak ekonomik olduğu gibi, sosyal hak ve çıkarlarının da korunması ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla oluşturdukları tüzel kişiliklerdir. Tarallar, ekonomik, sosyal hak ve çıkarlarının korunması ve geliştirilmesini, çalışma kural ve koşullarını düzenlemek amacıyla bağıtladıkları toplu iş sözleşmeleri ile sağlamaktadırlar.
(ılobal Dünya Düzeninde eskisi kadar etkili olmasalar da, sendikalar yine de etkinliklerini sürdürmektedir. Türkiye'de işletme bazında sendikasızlaştırma çabalarının yoğunlaştığı bir dönemde, sendikal tazminat davalarının sayısını arttığı gözlenmektedir. Öte yandan, toplu iş sözleşmesi yapıl ması aşamasında ehliyet ve yetki uyuşmazlıklarının çözümünde işkolı tesbitine itiraz davaları da ayrı bir dava türünü güncel kılmaktadır.
Sendika içi demokrasinin gerçekleştirilmesi için "sendika ağalığı " an layışma ve 12 Eylül 1980 öncesi sendikacılığına bir tepki olarak öngörüleı 2821 savdı Sendikalar Kanunu, yürürlüğe giriş tarihlerine göre sırasıyl 29.8.1983-2882, 30.1 1.1983-2966, 2.6.1988-3449, 23.1 1.1989-358'
8.4.1995-4101 ve en son olarak Uluslararası Çalışma Örgütünün 87 sayı Sözleşmesine uyum sağlamak amacıyla Anayasanın 52. maddesinin il^ edilmesi sonucu çıkarılan 28.6.1997-4277 sayılı Yasalar ile ek ve değişil liklere uğramış bulunmaktadır.
Son Yüzyılın çalışma ilişkilerin en önemli bir mekanizmasını oluşt ran sendikalar ile ilgili Batı ülkelerinden örnekler de vermek suretiyle gen bilgilerin yer aldığı başlangıç kısmından sonra her maddenin altında düze leme sırasındaki metin öneri ve gerekçeler genel olarak kısmında incele iniştir. Her maddenin konusu ile ilgili sistematik açıklamalardan sonra, ma keme ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Özel Daire Kararları özetleri
Avrupa’da Sanayi Dcvnmı sonucu ortayı çıkın ekonomik du rum, özellikle işçilerin içinde bulunduğu sıkıntılı ortam, işçileri sendikalarda örgütlenmeye yöneltmiştir Türk İş Fiukuku'nda 1%1 Anayasası ile grev hakkına kavuşan işçi sendikaları günden güne güne etkinliklerini artırmışlardır. Kaynağını yürürlükteki 1982 Anayasasının 51 maddesinden alan bireysel ve kollektif sendika özgürlüğü 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile güvence altına alınmıştır.
Sendika kurma, sendikal faaliyette bulunma ve sendikaya üvc olma hakkı modem anayasalarda kabul edilmiştir, tşçilenn temel haklarından birisi olan sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkı, işçi sendikalan aracılığı ile ışçılenn ekonomik ve sosyal dunınılannı düzeltmeye yönelik bir temel haktır.
Anayasada öngörülen sendika ve üst kuruluş olarak da konfederasyonların kumlması ve faaliyetleri 2821 Sayılı Sendikalar Kanununda gösterilmiştir. 274 sayılı Kanunda tüm sendikal birimleri ifade etmek için kullanılan ”mesleki teşekkül" deyimi 2821 sayılı Yasada isabetli bir şekilde' terkedilmiştir. Gerçekten bu deyim Baro, Ziraat Odası, l abıp Odası gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar arasında kavram karışıklığına imkan verecek niteliğe sahip bulunuyordu. Ayrıca “mesleki teşekkül” sözcüğü değerini yitirmiş bir kavramdır. Zira, işçi ve işveren sendikalan artık meslek esası yerme "işkolu" esasına göre kurulmaktadır. 2821 sayılı Kanunda “işkoluna göre sendikalaşma" ilkesi benimsenmiştir. Mesleki teşekkül deyiminin yerine sendika ve konfederasyonlann ikisini birden ifade edecek bir üst kavram gereksinimi de bulunmaktadır. Anılan Yasada "sendika" sözcüğü üst kuruluşları da içerecek bir anlamda kullanılmaktadır Örneğin, "Sendikalar Kanunu", "sendika hakkı", "sendika özgürlüğü" gibi deyimlerdeki "sendika" kelimesi bu iki işçi ve işveren kuruluşunu anlatmak amacıyla bir çekirdek kavram olarak kullanıl-maktadır" Ancak bu kavram sendikanın üst kuruluşu olan konfede-
EYRESCI, öner. Sendikalar Hukuku, İstanbul-1984, s. 19: ŞAHLASAS. Fevzi.; Sendikalar Hukuku. Banksis Yay. No; 76. İstanbul-1995, s. 1 Karş. !>AHL4S'AN. s. 2
SemiıkiK'thk Hareketinin Jarihsei Gelinimi
tmdan ön plana çıkardı Devletin ekonomik ve sosyal yaşama yap,|^ cak herhangi bir müdahalenin ekonominin düzenli işleyişine engç| olacağı endişesi sonucu, tarafların devlet baskısından uzak ve tam bı^ sözleşme scrbestısı içinde ücret ve diğer çalışma koşullarını kararla;^ tırmalannm yararlı olacağu liberal öğretiyi savunanlar tarafından öne sürülmüştür Çalışma ilişkisinin taraflan işçi ve işveren yanı, karşn çıkar gruplannı oluşturdular. Her ıkı yan kendisi için en elvenşh ko* şullan aramaya koyuldu. Taraflar arasındaki ilişki hukuken Borçlar Hukukundaki satım sözleşmesi ve benzerleri gibi, yalnız emek ve üc ret değişimini ifade eden bir sözleşme olarak nitelendirildi. Sözleşme nm yanlannın eşit sayılması, işverenlere ekonomik yönden gelişme çalışma ve toplum hayatında ise: u>ojmsuzluklar doğmasına yol açtı Hukuksal eşitlik çoğu zaman teoride kaldı. Yaşayabilmek için çalış mak zorunda olan işçiler, işsiz kaldıklannda kendilerine yardımcı ola cak örgütlere sahip bulunmuyorlardı. İşçilerin örgütlenmeleri de ya saklanmıştı Sözde akıt serbestısinin bulunmasına karşın işçiler, uzun çalışma sürelen, çok düşük ücret düzeyi, ücretin para yerine mal ile ödenmesi (Truck-system), yetersiz hastalık ve iş kazası yardımı, çok sayıda kadın ve çocuk işçının/üaha düşük ücretle çalıştırılması gibi olumsuz koşullarda, güçlü işverenler karşısında sömürülüyorlardı*.
İşçilerin yasal engellemelere karşın yasadışı yollardan örgütlenip işverenlere baskı yapmalan sonucunda. Batı Avrupa ülkelerinde ıkı yol izlenmiştir. Bunlardan binncisi, devletin yasa koyma yolu ile çalışma hayatına müdahalesidir. İkinci yöntem ise; çalışanların kendi kendilerine yardımlanydı. Devletin müdahalesi ile teknik anlamda özel bir “İşçiyi Koruma Hukuku” oluştu. Çalışma hayatında ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesinde işçilerin kendilerine yardım hareketi, tek tek işveren karşısında ekonomik yönden zayıf bir kitleyi bır-leşıp güçbırliğı yapmaya yöneltti.replika telefonlar sundu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder